17 Aralık 2012 Pazartesi

Reddettim bütün kesinlikleri
Kalbim bu hayale bir daha inansın diye..

2 Kasım 2012 Cuma

Cevapsız Sorular


Korkuyu beklerken

“İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı. Sürüncemede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar. Ya da hiçbir şey çıkmaz.”

Oğuz Atay

De işte..


ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil
nükleer denemeler kyoto sözleşmesi küresel ısınma falan.
belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü

biraz nietzsche biraz kant kafan karışmış belki
parlıamanet'i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı?

pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı!

kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi.
iyi kitaplar okudum bir boka yaramadı..

ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum
durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar

sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız
işin yoksa çiçek al,saç tara, parfüm sık.

küsmesi,barışması,ayılması,bayılması
hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması

meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı!
güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi.

bir sürü güzel kadın girdi hayatıma
hepsi ağzıma sıçtı..

ben seni severim belki de rabbim buna hazır değil.
her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister

seninle benim yan yana oturacağımız çekyata
ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik..

içime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim.
ben seni severim sevmesine de

iş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim..

26 Eylül 2012 Çarşamba

Kelimeler

Tanrının milyonlarca kelimesi olabilir ama “keşke” şeytanın elinde.

Vermiyorsun


“Sana liman olmaya çalıştım.” diyorsun,
“Sen geçici bir dalgaydın.” diyorum,
“Sana ne yaptım ki? ” diyorsun,
“Benimle savaştın.” diyorum,
“Biz düşman değildik.” diyorsun,
“Sevgiliydik.” diyorum, “Böylesi daha fena.”
“Ben sadece çekip gittim.” diyorsun, “Nasıl olur? ”
“Aşk böyle bir savaştır.” diyorum, “Ancak geri çekildiğinde kazanırsın.”
Gülüyorsun, gülmekle yetiniyorsun, kurşun gibi gülüşün, dağıtıyor,
“Gülme.” diyorum, “Öldüreceksin beni, gencim daha.”
Sızlanıyorum, bağırıp çağırıyorum, üzerine yürüyorum,
Sen bir sigara yakıyorsun, üzerime üflüyorsun, asil dudakların,
Dudakların saklamıyor sözcükleri, “Seni seviyorum.” diyorsun,
İnanıyorum hemen, “Böyle bir şeydir sevmek.” diyorum, “İnsanı aptal eder.”
“Yaklaşma.” diye ekliyorsun, “Ben böyleyim, uzaktan sev.”
“Niyetin ne? ” diyorum, “Böyle ilişki mi olur? ”
“Ben böyleyim.” diyorsun, kaçıyorsun, bir yalanın arkasına sığınıyorsun,
Sonra bir daha gülüyorsun, bu kez şehvetle, şehvetinle yakıyorsun,
“Bari sarılayım.” diyorum, “Ötesi olmayacak, söz veriyorum.”
Kollarını açıyorsun, sarılarak canımı alıyorsun, “Burada iyi.” diyorsun,
Vermiyorsun.
 
 
Mert Durmazer

28 Ağustos 2012 Salı

Ayrılık

Duracağım burada
Gidişini seyredeceğim
Kıpırtısız, sakin gibi görüneceğim
Kavgasız olacak, fırtınasız olacak
Saçma sapan olacak
Organlarım birbirine vuracak
Arkandan sessiz bakacağım
Ben yine salağı oynayacağım...




gittin hayaller yandı
kül yok duman yok
hiç hiç bişey yok!

30 Temmuz 2012 Pazartesi

French kiss

Ben senin opucuklerini yutayim, sen de benimkileri yut.
Ve agizlarimizla birbirimizin mutlulugunu yudumlayalim.

28 Haziran 2012 Perşembe

Zaman durdu sanki, beklerken seni..



Bir akşam gözünde aşk tüterse,
Geçmiş günler, aklından geçerse,
Kalbin bomboş ümitler biterse,
Sen üzülme, ben varım...

Neler geçti kimbilir başından,
Sevgi umdun hep başkalarından,
Ağlama gidenlerin ardından,
O giderse ben varım...

Zaman durdu sanki,
Beklerken seni,
Ben bir tek sevgiye bağladım kalbimi...


Ayrılmam istersen hiç yanından,
Çağırsan gelirim çok uzaklardan,
Eskiden korkardım yalnızlıktan,
Korkmam artık sen varsın..

27 Haziran 2012 Çarşamba

Ressam

"Bir zamanlar New York'ta bir ressamla tanışmıştım. Öylesine mutlu görünüyordu ki, sanki hayatında kadın erkek ilişkileri ile ilgili hiç bir pürüz yok gibiydi. Kendisine mutluluğunun sırrını sorduğumda bana söyle cevap verdi.
'Ben resim yaparken, kolum sanki Tanrı'nın buyruğu altına giriyor. Ben, meditatif bir halde tuvalde birşeyler yaratırken, aslında kendi tanrısallığımı ifade ediyorum. Bu beni öylesine doyuruyor ki, başka bir yerde doyum aramama gerek kalmıyor.'

O zaman , bu ressama ciddi şekilde hayranlık duymuştum. Her insan, doğarken, insanlığa mutluluk ve güzellik getirecek bir hediyeyle doğar. Ruh, kendi hediyesini keşfettiği anda, kendi özünü ifade edebilmeye başlar. Tıpkı bu ressamın resim yapması gibi, bir yazarın kitap yazması, ya da usta parmaklara sahip birinin tamiratla uğraşması gibi.. İnsan en çok sevdiği işi yapabiliyorsa, kendi özünden, kendi ruhundan beslenmeye başlıyor. İşte o anda kutsal kaseyi kendi başına, kendi sevgisiyle doldurabilmeye başlıyor.

Kendi özünü, kendi ruhunu tam olarak, korkmadan, çekinmeden ifade edebilen şanslı insanlar, artık başkalarının kendisini severek onay vermesine ihtiyaç duymamaya başlıyor. Sevgiyi ihtiyaçtan değil, sadece bunu paylaşıp büyütebilmek için yaşıyorlar. Böyle insanlar, karşılarına çıkan ilk kişiye, ya da kendilerine çok az sevgi verebilecek birisine kapılmıyorlar. Çanaklarını doldurabilmek uğruna, kendilerine olan saygılarını yitirecek noktaya gelmiyorlar.

Kısacası, illa ki bir ilişki içinde olmaları gerekmediği için, doğru kişiyi seçebilme lüksleri oluyor."

22 Haziran 2012 Cuma

I believe...


I believe...
that everything
happens for a reason.
People change
so you can let them go.
things go wrong
so you can appreciate them when they're
right.
You believe lies so you
eventually learn
to trust no one, but..
yourself.
And sometimes...
good things
fall apart
so
better things
can fall together..

M.M.

21 Haziran 2012 Perşembe

30.05.2002

Sevmek de, sevilmek de güzel. Ancak birinden biri eksik olunca ruhu kıllandıran bir yan, bir tür aldatma var. Öyle değil mi?
Sevmek de, sevilmek de bizim onlar üzerine yaptığımız lafazanlıklarla kıyaslanmayacak kadar etli, canlı, kanlı hallerdir.
Ama sevdiğin için bir başkasını rehin almak da, sevildiğin için bir başkasına rehin kalmak da hayata haksızlık...

For old times' sake

15 Haziran 2012 Cuma

Yine yalnız değilim her zamanki gibi
Bu Uzakdoğu gecesinde yokluğunlayım
Aramızda yirmibeşbin kilometre
Sen kıştasın ben yazdayım
Sen bir yarısında dünyanın
Ben öte yarısındayım
Yine de bırakmıyor ellerimi yokluğun
Daha da bir gönlümcesin
Varlığından bin kat güzel
O yalımsal çıplaklığın yalaz yalaz
Ve en gizlerden konuşurken ellerin
İçimden gelmiyor mektup yazmak demeden
Sevişiyoruz yirmibeşbin kilometreden

30 Mayıs 2012 Çarşamba

Göğe Bakma Durağı


İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları  da
Göğe bakalım

Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım


Turgut Uyar




21 Mayıs 2012 Pazartesi

hastayim

doktora gelen adam hastayım der,hayattan zevk alamıyorum.
açlar aklıma geliyor, yemek yiyemiyorum. çıplaklar hatırıma geliyor, onlarla birlikte üşüyorum.
her cinayette kendimi suçlu buluyorum. Her katil bıçağının kabzasını sanki benim ellerim tutmuştur. Her atılan kurşun benim kalbime
saplanıyor. bütün bu toplumun suçlari benim omuzlarıma yüklenmiş. artık gülmesini unuttum.

doktor, hastasını omuzundan tutar, pencerenin önüne getirir, perdeyi aralar, parmağıyla karşı duvardaki afişi gösterir. bu afişte, bir sirk
palyaçosunun reklamı vardır. azizim, der, şu palyaçoyu görüyor musun?

tavsiye ederim, her gece bu palyaçonun gösterilerine git. bütün kederini, elemini, derdini unutursun. gülmeyi, kahkahayı oğrenirsin.
hayattan yeni baştan zevk almaya başlarsın.

hasta başını eğer, doktor, der, işte o palyaço benim!

A.N.

9 Mayıs 2012 Çarşamba

4 Nisan 2012 Çarşamba

Safran Sarı

'Bu kez farklı olacağı umudu değil miydi yeniden sevmek? Olmayacağını bile bile, umutsuzca tutulmak değil miydi aşk? Aşk? Çok iddialı bir sözcük. Belki, demeliyim. Anahtar sözcük bu işte! Rastlantıları küçümsememek, atlamamak gerekir. Geleceği olmayan aptalca bir büyülenme hali bile olsa. Nedir ki gelecek? Şimdiyi karartan bir şey  değil mi? Günü yaşa! Bırak kendini anın akışına... Dünya o kadar küçük, hayat o kadar yavan ki!..'

9 Mart 2012 Cuma

Sen benim hiçbir şeyimsin

Sen benim hiçbir şeyimsin
Yazdıklarımdan çok daha az
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Lüzumundan fazla beyaz
Sen benim hiçbir şeyimsin
Varlığın yokluğun anlaşılmaz

Galiba eski liman üzerindesin
Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
Dudaklarınla cama çizdiğin
En fazla sonbahar otellerinde
Üniversiteli bir kız uykusu bulmak
Yalnızlığı öldüresiye çirkin
Sabaha karşı öldüresiye korkak
Kulağı çabucak telefon zillerinde

Sen benim hiçbir şeyimsin
Hiçbir sevişmek yaşamışlığım
Henüz boş bir roman sahifesinde
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Ne çok çığlıkların silemediği
Zaten yok bir tren penceresinde

Sen benim hiçbir şeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesimle ağlayarak

Sen benim hiçbir şeyimsin..

Kadinlar susarak gider

27 Şubat 2012 Pazartesi

yalnızlık

"Yalnızlığa dayanırım da, bir başınalığa asla,
Yaşlanmak hoş değil, duvarlara baka baka.
Bir dost göz arayışıyla,
Saat tıkırtısıyla....
Korkmam geçinip gideriz biz mutlulukla,
Ama; 'Günün aydın, akşamın iyi olsun' diyen biri olmalı.
Bir telefon çalmalı ara sıra da olsa kulağımda.
Yoksa zor değil, hiç zor değil,
Demli çayı bardakta karıştırıp,
Bir başına yudumlamak doyasıya.
Ama 'Çaya kaç şeker alırsın? ' diye soran bir ses olmalı ya ara sıra.."

23 Şubat 2012 Perşembe

Çalışan kadınlara

'Oyle degil iste. Istiyor. Insan herseyi istiyor.
Hem de ayni anda... Nedir bu hersey?

Yaptığın işi, iyi yapmaya calışacaksın.
Kafa patlatacaksin.
Uyduruk kaydırık olmamasına ugraşacaksın.
Bu yeterince zor zaten.

Sabah aksam işle yatıp kalkman gerekiyor. Ama iste an geliyor, o da insani kesmiyor. Insan, yatagına is dışında, baska seyler de almak istiyor!
Ee peki, aşık oldun oldun diyelim. Sanki bir iliskiyi yürütmek kolay? O da inanilmaz emek istiyor. Diyelim ki, iyi gidiyor. Şükrediyorsun. Ama bu sefer ne oluyor?
Iki kisilik bir dünyada Kucuk Prens ve Kucuk Prenses olarak yasamaman gerekiyor. Sosyal hayatin da olacak. Gideceksin, dostlarinla, arkadaslarinla vakit gecireceksin. Peki anladik, onu da yaptin. Ama kendini de beslemen gerekiyor. Ruhunu yani. Okunacak kitaplar, gezilecek sergiler, izlenecek filmler var. Ne yazik ki is, ruhla da bitmiyor. Butun bunlari yaparken bakimli ve guzel olmak icap ediyor.

Ee 30 yasindan sonra da iyi durabilmek için epey bir çaba gerekiyor Spor yapacaksin spor! :boom:
Yine fedakarlik: Ya sabahin korunde kalkip bir saat yuruyeceksin ya da is cikisinda herkesi ekip yuzmeye gideceksin

Ay bitmiyor!

Paran olmasi gerekiyor,
sabrin olmasi gerekiyor,
vaktin olmasi gerekiyor,
berbere gitmen gerekiyor,
dip boya yaptirman gerekiyor,
manikur, pedikur, sonra aileni ihmal etmemen gerekiyor, varsa kedinle günde en az bir saat sarmas dolas olman gerekiyor, onun sagligi, senin sagligin, evin bakimi, onarimi, arabanin durumu... Ee ne oluyor?

Sucluluk ve vicdan azabi içinde kivraniyorsun. Sürekli bir yerlere yetişmeye calisiyorsun. Beceremiyorsun. Hepsinin altindan kalkmaya calisinca da... Toptan çuvalliyorsun!

Iyi bir is mi cikardin, patronun "Bugün amma da cirkinsin!" diyor.

Guzel mi gorunuyorsun, bu sefer isinde "low profile" oluyorsun. Evin guzel mi oldu, ha ha ha parasiz kaliyorsun. Tam kendini iyi hissediyorsun, bu sefer de sismanlamaya basladigini farkediyorsun.

Ben kacmak istiyorum!
Ben bu yazi üstüne ciglik atmak istiyorum.

AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA !!!!!!!'


6 Şubat 2012 Pazartesi

sözlerim yalan olsa da

Sözlerim yalan olsa da
söze gelmez ama
düşlerim değil
adına düşler kurmayalı
inan hiç bir şey
eskisi gibi değil..


Özer Bal

I go back to us..


He left no time to regret
Kept his dick wet
With his same old safe bet
Me and my head high
And my tears dry
Get on without my guy
You went back to what you knew
So far removed from all that we went through
And I tread a troubled track
My odds are stacked
I'll go back to black..

25 Ocak 2012 Çarşamba

mesaj

Bütün sorunların aslında tek bir nedeni var Ahu;
Sorun yüzünden çekeceğini sandığın ACI. Zaten bu yüzden bir olaya 'SORUN' olarak bakıyoruz. Eğer sonunda ACI ÇEKME ihtimali olmasa, başında sadece OLAY derdik.
Peki, ya Ahu o acıyı çekmeyi okeyleyebilirse, o acı artık Ahu için o kadar da kabus gibi olmazsa, o zaman ne olur????
Sorun kendi kendine ORTADAN KALKAR.
Çekmekten korktuğun acı ne sevgili Ahu?
ACInın arkasından sonra olacak tek şey var,
- Kuşlar yine ötmeye, Güneş görünmeye, gökkuşağı parıldamaya, hayat yine sana gülmeye başlayacak.
Çek oradan bi acılı... ki ardından tatlımızı yiyelim ;))))
Öptük valla
A & E ve kediler.

16 Ocak 2012 Pazartesi

"Bazen de duman dudaklardan çıkar çıkmaz yoğun ve ağır, havada öylece duruyor, başka bir görüntüyü, metropollerin çatıları üzerinde biriken buhar ve kokuları, dağılmayan opak bir dumanı, ziftli yolların üzerine çöken zehirli havayı getiriyordu sahneye. Ne belleğin değişken sisleri, ne kuru saydamlığıydı bu, kentlerin üstünü bir kabuk gibi saran yanmış yaşamların yanık kalıntıları, artık akmayan bir yaşam cevheriyle şişen sünger, hareketin hayaliyle taşlaşmış yaşamları donduran geçmişin, şimdinin ve geleceğin tıkanmışlığıydı. "

Italo Calvino - Görünmez Kentler

Gotye- Somebody That I Used To Know



Now and then I think of all the times you screwed me over
But had me believing it was always something that I'd done
And I don't wanna live that way
Reading into every word you say
You said that you could let it go
And I wouldn't catch you hung up on somebody that you used to know...

Now and then I think of all the times you screwed me over
But had me believing it was always something that I'd done
And I don't wanna http://lyricstranslate.com/live that way
Reading into every word you say
You said that you could let it go
And I wouldn't catch you hung up on somebody that you used to know...