21 Kasım 2011 Pazartesi

Pembe Mezarlık



Tenin sinmiş yastığıma,
Dün gece terk etmeden önce.
İçimde bıraktığın acıyla,
Kokunla uyudum bu gece.

Pembe bir mezarlık gördüm rüyamda,
Aşık cesetler şekerden tabutta,
Gezinirken ciğerim doldu bir anda,
Çürük çilek kokusuyla.

Kalbi atan ölü bedenlerdi hepsi,
Hepsinin başında birer ölüm perisi,
Soluk birer pembe gül kokluyorlar,
Karanlıkta.

Affet bu gece ölmek istedim
Pembe bir mezarlık olmak istedim
Karanlığı elimle bölmek istedim
Seni çok özledim..

Çok istedim bu gece kendimi asmak
Ellerimle kendi mezarımı kazmak
Elimden gelen oturup evimde,
Sana şarkılar yazmak..

18 Kasım 2011 Cuma

Antik Kent

mutlu günlerimizdi...
deniz tuzu,dövme gül
yanık tarçın gibiydik
rüzgarın saçlarımızı taradığı yamaçlarda
ikimizden bir bayrak
dalgalanırdı
birbirine bakan
tarihin ve otların
arasında
adı yoktu yaşadığımız şeyin
bir boşluk bile değildi bu
onca boşluğun içinde
yontulmamış birkaç harf
taşlar kadar tarihe kefil
günler gibi düşünülmeden akıp giden
otların gölgesindeki gece kadar derin
ay ışığıydı her şeyi sessizce bütünleyen
bir dönüş biletiyle kırıldı gece
kırıldı mevsim
kalakaldık
birbirine bakan sunaklarda
zehiri giz olan otlar boyverdi
kırık heykel parçaları dağılmış ten
zaman tarihe geri çekildi
kalıntıları ne kadar ipucuysa bir antik kentin
o kadar biliyoruz nedenlerini ve sonuçlarını
ayrılınca adını aşk koyduğumuz o şeyin..
m.m

15 Kasım 2011 Salı

Tesadüf

Hiç kimse ile tesadüfen karşılaşmazsınız.
Tesadüf diye bir şey yoktur.
Hiçbir şey şans eseri olmaz.
Hayat, şansın ve tesadüfün ürünü değildir.

8 Kasım 2011 Salı

Sevgi/Korku

Sevgi; genişleten, açan, yayılan, kalan, açık olan, paylaşan, iyileştiren enerjidir.

Korku,bedenleri giysilerle sararak gizler, Sevgi çıplak olmaya izin verir; Korku sahip olduklarına sımsıkı yapışır, Sevgi sahip olduklarını paylaşır; Korku zorba yakınlık ister, Sevgi sevecen yakınlık; Korku sımsıkı sarar, bırakmak istemez, Sevgi özgür bırakır; Korku kurutur, Sevgi yumuşatır; Korku saldırır, Sevgi bağrına basar.

Her insan düşüncesi, sözü, davranışı bu duyguların birinden kaynaklanır. Bu konuda başka bir seçiminiz yok çünkü seçeceğiniz başka bir şey yok. Ama bu iki duygudan hangisini seçeceğiniz konusunda özgürsünüz.

Bunu çok kolaymış gibi söylüyorsun ama karar anında genellikle kazanan korku oluyor. Neden?

6 Kasım 2011 Pazar

Hiç yadırgamadım yüzünü, inan çok tanıdık



"Yaz aşkım, hiç durmadan yaz, birbirlerini anlat onlara. Birbirlerine değerek, dokunarak yaşayabilmenin güzelliklerini anlat. Birbirlerine karışmayı anlat, yaşam savaşı içinde yaşamayı, yaşatmayı unuttuklarını anlat. Sevişmeyi anlat onlara, en zor anlarda bile hiç ayrılmamacasına tek vücut olabilmeyi anlat onlara.Yalnız yürümek zor, kolayını anlat.."

Bayram

Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan...
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık...
Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır.
Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp "Çok şükür bugünü de gördük" diyebilmek...
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.
Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir ilişkiyi bitirmek de öyle...
En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.
Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle okşayan anne bayramdır.
"Ona güvenmiştim, yanılmamışım" sözü bayramdır. Hiç aldatmamış,aldanmamış olmak bayram...
Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.
Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi, nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.
Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram...

''Can Yücel''